Viski denildiği zaman hiç şüphesiz ki akıllara hemen İskoçya, İrlanda ve Amerika üçlüsü gelir. Fakat, son yıllarda bu üç ülkeye bir yenisi daha eklendi, Japonya!
Öyle ki, takip ettiğim viski kaynaklarından tutun, katıldığım tadımlara, çok viski bileninden tutun, viskiyle yeni tanışanına kadar, Japon viskilerinin sürekli dillerde olduğunu görüyorum.
Aslında uzun yıllardır piyasada olmalarına rağmen, Japon viskilerinin popülaritesinin son yıllarda adeta tavan yaptığına şahit oluyoruz. Bunun nedenlerine farklı bir yazımda değineceğim.
Bu kadar popüler olmasına rağmen, Japon viskilerinin nasıl ortaya çıktığıyla ilgili ise ne yazık ki oldukça az kaynak mevcut ve bu nedenle de pek bilinmez. Halbuki bu ortaya çıkışın, masalı andıran çok keyifli bir öyküsü vardır. Farklı kişi ve kaynaklardan hiç sıkılmadan defalarca dinleyip okuduğum bu viski hikayesini bu yazımda sizlerle paylaşmak istiyorum.
Japon viskilerine dair tüm bilgiler için bu yazıma göz atabilirsiniz!
Japon Viskilerinin Ortaya Çıkış Öyküsü
İskoç viskilerinin hikayesi, onlarca marka ve sayamayacağımız kadar çok farklı isim tarafından şekillenmişken, Japon viskilerinin bugünlere gelmesinin arkasında iki isim karşımıza çıkıyor: Masataka Taketsuru ve Shinjiro Torii.
Osaka’da kimya eğitimini gören ve özellikle fermantasyon ve distilasyon konularıyla ilgilenen Masataka Taketsuru, mezun olduktan sonra 1916 yılında bir likör firması olan Settsu Shuzo‘da çalışmaya başlar. Settsu fabrikası başkanı Kibei Abe, batı likörlerini ve viskiyi araştırması üzerine hırsı ve çalışkanlığıyla kendini gösteren Taketsuru’yu İskoçya’ya yollar.
Taketsuru’nun 1733’ten beri sake üreten bir aileden geldiğini belirtelim. Sake için kısaca pirinçten yapılan bir Japon içkisi diyebiliriz.
1918’de İskoçya‘ya giden Taketsuru, Glasgow Üniversitesi’nde Organik Kimya konusunda eğitimlere katılır ve sonrasında Longmorn ve Hazelburn damıtımevlerinde görev yaparak bilgilerini iyice pekiştirir.
1920’de Japonya’ya dönen Taketsuru, büyük bir hevesle İskoçya’da öğrendikleri Settsu Shuzo‘da uygulamak ve viski üretim planlarına başlamak ister.
Ne yazık ki, işler pek de Taketsuru’nun istediği gibi gitmez… Ekonomik olarak zor günler geçiren Settsu Shuzo firması, viski üretme planlarını ileri bir tarihe almaya karar verir. Bu belirsiz tarihi beklemek istemeyen Taketsuru istifasını sunar ve onu İskoçya’ya yollayan Kibei Abe’ye büyük bir mahcubiyet ile veda eder (1921).
Bir süre sonra Taketsuru’nun yolu, daha önceden de tanıştığı ve Japon viskisinin diğer bir babası olarak gösterebileceğimiz iş adamı Shinjiro Torii ile kesişir. Oldukça varlıklı bir aileden gelen Shinjiro Torii, Kotobukiya (ilerleyen yıllarda Suntory adı ile anılacak) firmasının kurucusudur.
Japon viskisi yapma hayalini paylaşan bu ikili işbirliği yapmaya karar verirler ve 1923’te Japonya’nın Kyoto şehri yakınlarında Japonya’nın ilk viski damıtımevi olan Yamazaki‘yi kurarlar.
Damıtımevinin yeri konusunda Taketsuru ve Torii’nin ufak bir anlaşmazlık yaşarlar. Taketsuru damıtımevinin İskoçya iklimine benzediği için daha kuzeyde olması gerektiğini düşünürken, Torii konuya daha ticari bakar ve lojistik olarak daha erişebilir bir lokasyon ister.
Yamazaki damıtımevinde Japonya’nın ilk gerçek viskisi üretilir ve 1929 yılında Japon viski severlerin beğenisine sunulur: Suntory Whisky Shirofuda (White Label)!
Fakat yeterince olgunlaştırılmayan ve turbalı karakteri nedeniyle Japon damak tadına uymayan bu viski ticari açıdan pek başarılı olmaz. Bu durumdan hem Torii’yi hem de Taketsuru hiç memnun değildir…
10 yılı aşkın bir süre sonunda Taketsuru, kendi damıtımevini kurmak ve kendi viskisini üretmek üzere Kotobukiya’dan ayrılır (1934).
Tabii ki, bir damıtımevi kurmak hiç de kolay değildir. Taketsuru’nun öncelikle bir yatırımcı bulması gerekir. Birkaç aylık bir arayıştan sonra aranan yatırımcılar bulunur. Fakat Taketsuru’nun yatırımcıları ikna etmesi pek kolay olmaz…
Taketsuru, yatırımcıların yüksek maliyet ve ilk viskinin üretilip raflardaki yerini alana kadar geçecek zaman hakkındaki çekincelerini, öncelikle elma suyu üreteceğini söyleyerek yatıştırır ve böylece Dainipponkaju (sonraki adıyla Nikka) şirketi kurulur.
Taketsuru fabrikanın yeri olarak Japonya’nın kuzeyinden bulunan Hokkaido adasındaki Yoichi bölgesini uygun bulur. İskoçya iklimine oldukça benzer bir iklime sahip olan Yoicihi, Yazamaki damıtımevi kurulurken de Taketsuru’nun aklında olan bir bölgeydi.
Planlandığı gibi Yoichi fabrikasında elma suyu üretimine başlanır. Fakat ne yazık ki, Taketsuru’nun besin değeri yüksek premium elma suları piyasada yeteri kadar talep görmez ve bu durum tabii ki yatırımcıları hiç memnun etmez.
Bunun üzerine Taketsuru, eldeki malzemelerle elma şarabı ve elma brendisi üretmek ister. Yatırımcıların da onayıyla imbik gibi gerekli ekipmanlar hızlıca temin edilir ve şarap/brendi üretimine başlanır.
Nikka elma şarabı çok başarılı olur ve Japonya’da oldukça popüler bir içki haline gelir.
Taketsuru, elma şarabı ve brendi ile eş zamanlı olarak yatırımcılardan gizlice viski üretimine de başlar.
Viski üretimi, şarap ve brendi yapımı için alınan imbiklerde yapılır. Ana malzemeler olarak ise yerel arpa ve Yoichi nehrinin tabanında bulunan turba kullanılır.
Yatırımcılar, Taketsuru’nun bu “viski projesini” 1939’da Yoichi fabrikasına yaptıkları gezileri sırasında öğrenirler. Tabii ki, yatırımcılar haber verilmeden başlanan üretim için Taketsuru’ya kızarlar. Fakat şarap ve brendi satışları nedeniyle şirketin çok iyi durumda oluşu ve yatırımcıların üretilen viskiyi beğenmeleri nedeniyle bu kızgınlık belli bir ölçüde kalır.
Taketsuru yıllardır hayalini kurduğu viskisi sonunda hazırdır. Bu viski 1940 yılında Nikka Whisky adıyla raflardaki yerini alır.
İki ismin kurmuş olduğu Suntory ve Nikka markaları sadece Japonya’da değil, tüm dünyada bilinen ve takdir gören viski markaları haline gelir.
Masataka Taketsuru ve Shinjiro Torii’nin başlatmış olduğu “Japon Viski Devrimi” ilerleyen yıllarda yeni Japon viski marka ve damıtımevleri ile giderek büyümeye devam eder.
Bundan sonra bir Japon viskisi içtiğinizde, kadehinizi Taketsuru ve Torii için kaldırmayı ve onları saygıyla selamlamayı sakın unutmayın!
Kanpai!
Bu yazı ilginizi çektiyse;
Referans
Ian Buxton, Paul S Hughes (2015). The Science and Commerce of Whisky, Royal Society of Chemistry.
*Yazım için araştırma yaparken danıştığım ve tüm sorularımı yanıtlayan, Japon viskileri konusundaki bilgisine sonsuz güvendiğim Semih Arslan‘a çok teşekkür ederim.
Leave a Reply