Bazı ikonik isimler vardır ki isimlerini duyar duymaz aklımızda hep aynı görüntü canlanır. Sahnede buzlu Jack Daniel’s içen Frank Sinatra, klasik yarış arabası kullanan Steve McQueen, elinde sigarasıyla James Dean veya silahı ve kızgın bakışlarıyla karşısındakini tehdit eden Clint Eastwood… Bu liste bu şekilde uzar gider…

Bir isim daha var ki, onu bu listeye hiç tereddüt etmeden ekleyebiliriz. Hayatı boyunca elinden düşürmediği viskisiyle Dean Martin…

“Ünlü Viski Tutkunları”nın bu yazısında Dean Martin’in viski tutkusundan ve viskinin Martin’in sahne performanslarının nasıl ayrılmaz bir parçası haline geldiğinden bahsedeceğim.

Öncelikle, kısaca Dean Martin’in bir ikon olma yolundaki macerasından bahsedelim.

Dean Martin, gerçek adıyla Dino Crocetti, 1917 yılında Ohio’da İtalya asıllı Amerikan bir ailenin ikinci oğlu olarak dünyaya geliyor. Okulda pek parlak bir öğrenci olmayan Dino, 14 yaşında okulu bırakıyor. Sonrasında aralarında boksörlük ve ufak çaplı kaçakçılık işlerinin de bulunduğu kısa dönemli uğraşlar ediniyor.

Dino’nun şov dünyasına adım atması ise casinolarda çalışması ile başlıyor. Asıl işi krupiyelik olan Dino, burada yavaş yavaş kendini sahnelerde de göstermeye başlıyor. İlk şovlarına Dino Martino ismiyle çıkan sanatçı, sonrasında ise kulağa daha az “İtalyan” gelen ve ilerleyen zamanlarda tüm dünyanın da tanıyacağı ismi “Dean Martin” ile çıkmaya başlıyor.

Kadife sesi, karizmatik duruşu ve sahnedeki “cool” tavırları ile adından söz ettirmeye başlayan Dean Martin’in sahne hayatı, 1940’ların sonlarında genç komedyen Jerry Lewis ile tanışması ile farklı bir boyut alır. İkilinin gece kulüplerinde sergiledikleri komedi şovları çok başarılı olur. Bu başarı ikilinin tam olarak 16 film çekmesine kadar gider.

İkili 1956’da kariyerlerine solo olarak devam etme kararı alırlar ve yollarını ayırırlar.

Dean Martin & Jerry Lewis

Dean Martin’in solo kariyeri, oynadığı filmler, Las Vegas şovları ve “That’s Amore” ve “Memories Are Made of This” gibi hit şarkıları ile iyice yükselişe geçer.

Hiç şüphe yok ki, Dean Martin’in yükselişindeki en önemli faktörlerden biri de Martin’in filmlerinde, şovlarında hatta şarkılarında da sergilediği meşhur “sarhoş” tiplemesiydi. 

Martin’in sahne performansı ve “şarhoş” karakteri bir süre sonra şov dünyasının kralı diyebileceğimiz Frank Sinatra‘nın dikkatini çeker. Sinatra, Martin’i içlerinde Peter Lawford, Sammy Davis Jr, Joey Bishop gibi dönemin yıldız isimlerinin yer aldığı grubu Rat Pack‘e davet eder.

Rat Pack (Dean Martin, Sammy Davis Jr, Frank Sinatra)

1950-60’lı yıllarda Rat Pack şovları ile Las Vegas‘ı adeta yerinden oynatır ve her şovu ile casinolar adeta dolup taşar. Rat Pack şovlarında Sinatra, Martin ve arkadaşları sahnede şarkı söylüyor, birbirlerine takılıyor ve hatta içki içiyorlardı. Evet yanlış okumadınız, şovlarda oldukça yüksek bir alkol tüketimi oluyordu. Hatta sahnede ufak bir bar bulunur ve Rat Pack üyeleri istediği zaman bu bara giderek kendilerine içki koyarlardı. Barın başında da genellikle tahmin edebileceğiniz gibi Dean Martin olurdu.

O dönemlerde Dean Martin için “Tarihin en büyük sarhoşu” diyenler bile vardı…

Viski artık Dean Martin’in sahne performanslarında kilit bir obje haline gelmişti. Öyle ki, Martin’in bazen şarkı sözlerini unuttuğu ve hatta sahnede zor yürüdüğü bile oluyordu. Fakat, Martin bu tip durumlarda “Viskiyi bu sefer biraz fazla kaçırmışım” gibi cümlelerle kendisi ile dalga geçiyor ve izleyenleri de kahkahaya boğuyordu.

Dean Martin’in sahnede içki içme alışkanlığı hakkında söylediği çok ilginç sözleri bulunuyor. Bunlardan birkaçı;

• “I don’t drink anymore, I freeze it now, and eat it like a popsicle.” / “Artık içki içmiyorum, onun yerine içkiyi dondurup buzlu şeker gibi yiyorum.”
• “You’re not really drunk if you can lay on the floor without holding on.” / “Eğer bir yere tutunmadan yere eğilip uzanabiliyorsanız, yeterince sarhoş değilsiniz demektir”
• “I feel sorry for you people who don’t drink, because when you wake up in the morning, that’s as good as you’re gonna feel all day.” / “İçmeyen insanlar için üzülüyorum, çünkü sabah uyandıklarında kendilerini ne kadar iyi hissediyorlarsa, günün geri kalanında bundan daha iyi hissetmeyecekler.” 

Dean Martin’in viski tutkusunu belki de en iyi Frank Sinatra şu cümlesi ile özetlemiş:

“If we ever develop an Olympic drinking team, Dean’s gonna be the coach.” / “Eğer içki içmek üzerine bir Olimpiyat takımı kuracak olursak, Dean o takımın koçu olur.” 

Dean Martin ve Frank Sinatra sahnede içkilerini yudumlarken…

Dean Martin’in favori viskisi hangisiydi?

Röportajlarındaki demeçlerinden ve yakın çevresinden alınan duyumlara göre Dean Martin’in en sevdiği viski markaları arasında Black & White ve Haig & Haig yer alıyormuş. Martin, ilerleyen zamanlarda ise o dönem Amerika’nın en popüler Scotch markalarından biri olan J&B Rare‘a geçiş yapmış. 

J&B Rare‘in 1950’lerdeki bu popülaritesini hafif içimine, az aromatik karakterine ve diğer meşrubatlarla iyi gitmesine bağlanabiliriz. Nitekim, Dean Martin de genellikle sahne performanslarında viskisini bol buzlu ya da soda ile tercih ediyordu.

Peki Dean Martin gerçekten o kadar çok viski içiyor muydu?

Aslında bu konuda birçok farklı görüş mevcut. Başta Frank Sinatra ve Sammy Davis Jr olmak üzere şov dünyasından birçok isim Dean Martin’in içki içme konusundaki yeteneğini sıkça dile getirirken, Martin’in aslında o kadar çok içmediğini söyleyen akrabaları tartışmaya farklı bir boyut getiriyor.

Bu akrabaların başında da Dean Martin’in oğlu Ricci geliyor. Ricci bir röportajında, babasının sahnede ve sahne arkasında içki bardağını hiç elinden düşürmemesine rağmen aslında hiçbir zaman kendisini sarhoş edecek miktarda içmediğini belirtiyor.

Ricci babasının genellikle J&B/Soda içtiğini, zaman zaman da viskiye çok benzemesi nedeniyle elma suyu içtiğini söylüyor. Ricci’ye göre viski ve sarhoşluk sadece babasının sahne performasının bir parçasıymış. Hatta babasının repliklerini sıklıkla unuttuğunu ve bu anlarda sarhoşluğunu bahane ederek belki de normalde gerginlik yaratacak bu durumu, bir espri objesine çevirdiğini söylüyor. Ricci, özel yaşantısında babasının iyi bir içici olduğunu ama onu hiç sarhoş görmediğini de ekliyor.

Dean Martin’in biyografisini kaleme alan Michael Freedland de, Martin’in sahnede ne zaman bir terslik olsa sarhoş karakterine başvurduğunu ve bu karakteri kusursuz bir şekilde oynadığını söylüyor.

Eğer hiç Rat Pack şovu izlemediyseniz aşağıdaki videolara göz atmanızı şiddetle tavsiye ederim. 

 Dean Martin’in nasıl takdim edildiğine dikkat edin…

Rat Pack üyelerinin birbirleriyle sürekli atışması ve bunu yaparkenki doğal tavırları şovu çok keyifli bir hale getiriyor. Buna ek olarak, 1960’lı yılların şıklığı ve kalitesi gerçekten “keşke o zamanlarda yaşasaymışım” dedirten cinsten…

Bu videoda Sinatra ve Martin’in Sammy Davis Jr’a takılmalarını izliyoruz. Videonun 4.28 saniyesinde ise Dean Martin içkiyi biraz kaçırıp yere kapaklanıyor….

Sonuç olarak,

Dean Martin gerçekten sahnede sürekli içiyor muydu yoksa bu sadece şovun bir parçası mıydı hiç bir zaman net olarak bilemeyeceğiz. Fakat bildiğimiz bir şey var ki, o da kadife sesi, esprileri, sahnedeki karizmatik duruşu ve elinde viskisi ile Dean Martin adını tarihe altın harflerle kazımış bir sanatçı…

Büyük bir Sinatra ve Dean Martin hayranı olarak Rat Pack’in şovunu canlı olarak izlemeyi sanırım her şeyden çok isterdim. Geçtiğimiz yıl Rat Pack’ten esinlenmiş “Sinatra ve arkadaşları” grubunu izleme fırsatım oldu.

Tabii ki gerçeği kadar olmasa da, Rat Pack şarkılarını ve esprilerini dinlemek, şovmenlerin sürekli birbirlerine takılmalarını ve sahnedeki içki barından kendilerine içki koymalarını izlemek gerçekten çok keyifliydi.