Viski; arpa, buğday, çavdar veya mısır gibi tahılların mayalandıktan sonra damıtılması ve çeşitli türdeki fıçılarda (meşe, şeri, oloroso şeri, burbon vb.) belli bir süre olgunlaştırılması ile elde edilen bir tür alkollü içkidir.
Viskiler, yapım aşamasında kullanılan tahıllar ve üretim süreçlerine göre çeşitlilik gösterirler. Birçok sayıda viski çeşidi bulunsa da, temel olarak 7 farklı viski kategorisinden bahsedebiliriz.
Her bir viski çeşidi hakkında detaylı bilgi edinmek için “Viski Çeşitleri Nelerdir?” yazıma göz atabilirsiniz.
Eminim ki, bu soruyu bir oda dolusu viski tutkununa sorsak birçoğu hep bir ağızdan “Viski sek içilir” şeklinde cevap verecektir. Fakat benim düşüncem viski nasıl istenirse o şekilde içileceği yönünde…
Benim tercihim genelde viskiyi sek içmektir. Özellikle malt ve kompleks harman viskilerde sevdiğim notaları yok etmesi veya azaltması sebebiyle buzu pek tercih etmiyorum. Fakat havaların ısınmasıyla beraber Bourbon ve Tennessee viskilerine geçiş yaptığımda, buzu bu viskilerle çok yakıştırdığım için viskimi buzla tercih edebiliyorum.
Kısacası, viskiyi ister buzlu, ister buzsuz, ister birkaç damla su ile, ya da isterseniz kola ile tercih edebilirsiniz. Burada doğru ya da yanlış yoktur. Önemli olan viskiden en çok nasıl keyif alıyorsanız o şekilde içmenizdir!
Buzun ve suyun viskiye etkilerini merak ediyorsanız, “Viskiye buz koyulur mu?” yazıma göz atabilirsiniz.
Viski yüksek alkollü bir içki türü olduğu için bozulması mümkün değildir. Bunu hem açılmış hem de açılmamış viskiler için söyleyebiliriz.
Bozulma mümkün olmasa da açılan viskiler hava ile temas etmeleri nedeniyle tat ve kokularında bazı kayıplar yaşarlar. Bu sebeple, eğer aldığınız viskinin gerçek karakterini her yudumda tatmak istiyorsanız, en kısa sürede tüketmeniz faydalı olacaktır.
Öncelikle, viskinin şarap kadar kırılgan olmadığını ve viskiyi saklamak için özel bir alan, nem ya da sıcaklık seviyesi gerekmediğini belirtelim. Evinizde bulunan dolap, raf ya da zevkinize göre oluşturacağınız bir bar viskiyi muhafaza etmek için yeterli olacaktır.
Bir önceki soruda belirttiğim gibi viskinin bozulması mümkün değildir, fakat karakterini uzun süre muhafaza etmek için bazı önerilerde bulunabilirim.
Bunlara ek olarak, viskinin şarap gibi şişede yıllanmadığını da belirtelim. Yani eğer 12 yıllık bir viski alıp ve bu viskiyi 10 yıl dahi bekletseniz, viskiniz yine 12 yıllık bir viski olarak kalacaktır. Bunun nedeni viskinin sadece fıçılarda geçirdiği süre boyunca yıllanmasıdır.
Kısaca özetlemek gerekirse, viski üretimi 5 temel aşamadan oluşmaktadır. Bunlar;
Ülkeye, bölgeye, coğrafyaya veya damıtımevine göre bu adımlar kendi içlerinde ufak farklılıklar gösterse de, temelde tüm damıtımevleri bu adımları aynı sıra ve mantıkla uygulamaktadır.
Viski üretimi hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz “Viski nasıl üretilir?” yazıma göz atabilirsiniz.
Viskideki kalori miktarı etkileyen tek faktör sıvının alkol miktarıdır. Bu da demektir ki, viskinin markasının, türünün ya da yaşının kaloriye hiç bir etkisi bulunmamaktadır.
Standart bir viskinin %40 seviyesinde olduğunu düşünürsek, 1 tek viskide (30 ml) 67 kalori bulunmaktadır.
Bu sorunun “En iyi yemek hangisidir” sorusundan pek farklı olmadığını belirterek başlamak istiyorum. Bir viskinin ne kadar iyi, lezzetli ya da kaliteli olduğu söylenirse söylensin, eğer damak tadınıza uymuyorsa başkalarının yaptığı yorumların hepsi önemsizdir.
Bildiğiniz üzere viski, oldukça uzun ve meşakkatli bir süreçten geçerek üretilen bir içki türüdür. Bu üretim sürecindeki en ufak bir değişkenin farklı olması bile, viskinin karakterine direkt olarak etki eder.
Örneğin, Islay bölgesinde bulunan birçok damıtımevi maltlama aşamasında arpayı kurutmak için turba kömürü kullanırlar (Örneğin; Lagavulin, Ardbeg, Laphroaig). Bu şekilde üretilen viskiler oldukça yoğun isli karakterlere sahip olurlar. Eğer isli viskileri sevmiyorsanız, bu karakterdeki viskilerden pek keyif almayabilirsiniz.
Bu örneğe benzer olarak, şeri fıçılarında beklemiş ve kuru meyve aromalarına sahip viskiler (Macallan ve Glendronach), mısırdan üretilen ve tatlı karaktere sahip bourbon viskiler (Jim Beam, Jack Daniel’s) veya baharat karakterli çavdar viskilerini örnek gösterebilirim. Bu farklı karakterlerdeki viskileri çok sevebileceğiniz gibi, damak tadınıza bağlı olarak tercih de etmeyebilirsiniz.
Kısacası, damak tadına göre herkesin göstereceği “En iyi viski” farklı olabilir.
Benim katıldığım tadımlarda ve viski sohbetlerinde gözlemlediğim kadarıyla, ülkemizde genellikle Islay viskileri ya da özellikle son dönemlerde Japon viskileri “en iyi” olarak lanse ediliyor.
Bunun temel sebebinin, Türk damak tadının isli viskilere yatkın olması ve “pahalı viskilerin iyi olduğu yanılgısı” olduğunu düşünüyorum.
Piyasada birçok farklı viski bardağı bulunuyor. Bardak deyip geçmeyin, her bir bardak size farklı bir içim performansı sunar. Bardakların şekillerine, boyutlarına ve hatta ağırlıklarına bağlı olarak içim keyfiniz büyük farklılık gösterebilir.
Viski bardakları hakkında detaylı bilgi için “Viski Bardakları” yazımı okuyabilirsiniz.
Daha önce de bahsettiğim gibi, viski oldukça kompleks ve uzun bir süreç sonucu üretilen bir içki türüdür. 5 temel aşamadan oluşan üretim sürecinde (Maltlama, lapalama, fermantasyon, damıtım, olgunlaşma) yapılacak her bir farklılık viskinin karakterini direkt olarak etkileyebilir.
Her bir aşamada olabilecek farklılıklara kısaca örnek vermek gerekirse;
Yukarıda vermiş olduğu detaylar, ülkeye, bölgeye, markaya veya ekspresyona göre farklılık gösterebilir.
Diğer içkiler ile kıyasladığımızda viskinin oldukça yüksek alkol oranına sahip bir içki türü olduğunu söyleyebiliriz (minimum 40%). Bu yüksek oran, viskiye alışık olmayan damakları biraz zorlayabilir.
Bu durumda aklıma gelen ilk öneri, viskinin alkol miktarını azaltmak olur. Bunu da kadehinize birkaç damla su ekleyerek yapabilirsiniz. Bu yöntem tadımlarda da oldukça kullanılan bir yöntemdir.
Alkol oranına ek olarak, viskinin karakteri de viskiye yeni başlayacaklar için oldukça önemlidir. İlk tadımlar için yoğun ya da sert karakterli viskilerden kaçınılması gerektiğini düşünüyorum.
Örneğin, Lagavulin ya da Laphroaig gibi Islay maltları viskiye alışık olmayan damaklara pek tavsiye edeceğim viskiler değildir. Bunun yerine ilk aşamada, birçok damak tadına uygun olan harman viskiler, hafif tek maltlar veya yumuşak karakterleri ile bilinen İrlanda viskileri denenebilir.
Birçok viski şişesinin üzerinde 12, 18, 21 gibi sayılar olduğunu göreceksiniz. Eğer bir harman viskiden bahsediyorsak, şişenin üzerindeki sayı o viskinin harmanında bulunan en genç viskinin yaşını verir.
Örneğin, şişesinin üzerinde 12 yazan Johnnie Walker Black Label, içerisinde en genci 12 yıllık olmak üzere yaklaşık 40 farklı viskiyi barındırır. Bu durum hem harman viskilerde, hem de malt viskilerde aynı şekildedir. Single Malt viskilerin de bir karışım olduğunu unutmamak lazım…
Bazı viski şişelerinde ise herhangi bir sayı yani yıl ibaresinin bulunmadığını göreceksiniz. Bu tür viskilere No Age Statement (NAS) yani yıl belirtilmeyen viskiler deniliyor.
NAS viski kategorisinin son yıllarda giderek büyüdüğünü görüyoruz. Glenlivet, Macallan, Ardbeg, Talisker, Glenmorangie gibi birçok markanın NAS ekspresyonları bulunuyor.
Türkiye’de şu anda viski üretimi yapılmıyor. Fakat, yakın bir zamana kadar Türkiye’nin ilk ve tek yerli viskisi olan “Ankara Viskisi” bulunuyordu.
Tekel’in bünyesinde bulunan Ankara Viskisinin üretimine 1963 yılında başlanmış. Yılda yaklaşık 200.000 litre gibi ciddi bir üretim miktarı olan Ankara Viskisinin üretimi, 2004’te Tekel’in özelleştirilmesi ve sonrasında Diageo’ya satılması sürecinde son bulmuş.
Bir dönem tüm evlerin ve barların raflarında fazlaca bulunan Ankara Viskisini şu an piyasada bulmak oldukça zor. Bulunanların ise koleksiyonluk viski olduğunu ve fiyatlarının oldukça yüksek olduğunu söyleyebilirim.
Ankara viskisinin tadı nasıldı diye merak ediyorsanız bu yazıma göz atabilirsiniz!
Viski genellikle İskoçya, İrlanda ve Amerika ile bağdaştırılsa da, birçok farklı ülkede viski üretimi bulunmaktadır. Son yıllarda adlarını sıkça duyduğumuz Japonya ve Kanada, uluslararası yarışmalarda birçok ödül toplamış Tayvan ve Hindistan aklıma gelen ilk yerler. Bu ülkelere, Fransa, Belçika, Norveç, İsveç, Güney Afrika, Avustralya gibi ülkeleri de ekleyebiliriz.
Bu yazı ilginizi çektiyse;
Viski hakkında temel bilgiler…
Whiskytalks "All about Scotch" tadımı 23 Eylül salı akşamı saat 19:30'da Le Méridien Istanbul Etiler'de…
Viski dünyasına adım atan herkesin ilk karşılaştığı terimlerden biri “Single Malt” (tek malt) olur. Ancak…
Viskiyi kadehe koyduğumuzda ilk dikkat çeken şeylerden biri viskinin rengidir. Açık saman sarısından koyu kehribara,…
Puro & Viski: Art of Pairing etkinliği 22 Mayıs perşembe akşamı saat 19:30'da Lagom -…
WhiskyTalks All Around the World etkinliği 28 Nisan pazartesi akşamı saat 19:30'da Lagom - House…
Puro Saklamanın İncelikleri - Keyif kültürüne dair çeşitli ürünlere yer verdiğim platformum Spey Studio'da yer…
& Viski'yi ziyaret ederek 18 yaşından büyük olduğunuzu kabul edersiniz
Yorumları Gör
Türkiye'de satılan viskilerin yukarıda sözü edilen aşamalardan geçmediğini sanıyorum. Örneği, şeker karamelasıyla renklendirilmiştir yazıyor. Çifte kanserojen etki oluyor böylelikle.
Bazı markalar renk standardizsayonunu sağlamak için viskilerinde eser miktarda karamel kullanırlar. Fakat bu karamelin tada ve kokuya bir etkisi bulunmamaktadır. Bu durum Türkiye özelinde değil tüm pazarlarda bu şekildedir. Türkiye'de satılmakta olan viskiler de belirttiğim üretim aşamalarında geçmektedir.
Öncelikle bu güzel bilgiler için teşekkürler. Bizimle paylaşabileceğiniz viski reçetesi varmı
Yorumunuz için ben teşekkür ederim :) Viski kültürüne büyük ilgim olsa da evde üretim konusunda bilgim yok maalesef...
Merhaba, yazınız için teşekkürler. Blog yazarlarının sosyal paylaşım ve buluşma noktasına sizleri de bekleriz. Böylelikle içeriklerinizi diğer blog yazarlarına tanıtabilir ve diğer blog yazarlarıyla kolaylıkla iletişim kurabilirsiniz. İyi çalışmalar.
Bu değerli bilgiler için teşekkürler, bozulma konusunda daha detaylı bilgi bu adreste mevcut: https://www.bozulurmu.com/icecekler-ve-alkoller/viski-bozulur-mu/
Kaynak için teşekkürler. Fakat viskinin 10-20 yıl içerisinde bozulacağı belirtilmiş, bu doğru bir bilgi değildir. Aroma kaybı ve karakter değişiminden bahsedebiliriz ama bozulma yaşanmaz.
1979 yılında alınmış vitrinde bir şişe johnnie walker viskim vardı . Dile kolay tam 40 yaşında . İçilip içilmiyeceği konusunda epey tereddüt ettim . Bir gün açtım , tadına baktım , bir anormallik görmedim . 4 gündür her akşam 2 sek içiyorum . Zehirlenmedim halen ayaktayım . Bugün 5. Gün şerefinize viski severler
Çok iyi yapmışsınız! "Viski bozulmaz, ama uzun süre içmeyip bekletirseniz size bozulabilir..." :) Afiyet olsun!
Çatıda William Grantis ve Jhonnie Walker buldum. Yaşadığım şehir kışın soğuk,yazın sıcak 11 yıldır çatıdalar. Eski şişe ikiside misket falan yok şişenin ağzında. Kapakları metal gibi bir şey. Bir tanesinde küf gibi lekeler mevcut. İçilebilir ya da satılabilir mi sizce?
Viski normalde yüksek alkollü bir içki türü olduğu için bozulmadan bahsedemiyoruz, fakat küften bahsettiğiniz için görmeden yorum yapmak istemiyorum. Tatmak gibi bir düşünceniz varsa da öncelikle koklayarak anlamaya çalışmanızı tavsiye ederim. Satış kısmına gelirsek, anladığım kadarıyla standart ekspresyonlar bu nedenle koleksiyonluk bir değeri olmayacaktır.
Acaba Türkiye'de Alkol çeşidi veya viski çeşidi bakımından zengin olan bir market zinciri vs. var mı bildiğiniz ? Örneğin ben Lagavulin çeşidi alacağım bulamıyorum yardımcı olursanız sevinirim :).
"Türkiye'de" diyerek çok geniş bir soru sormuş oldunuz... :) Ben İstanbul'da genelde yerel zincirlerden veya belirli satış noktalarından alıyorum. Birçok farklı çeşide de erişebiliyorum.
Merhabalar bende. Johnnie Walker 750 ml var kapak üzerindeki tarih 1092 ancak şişelenmeden önce nekadar beklediğini nasıl öğrenebiliriz
Merhaba! Olgunlaşma süresinin verdiğiniz rakam ile ilgisi yok. Bu süre ekspresyonun direkt olarak etiketinde yer alır. Örneğin, Johnnie Walker Black Label'ın 12 yıllık olduğunu biliriz. Eğer yıl paylaşılmamışsa ise ancak tahmin yürütebiliriz.
Viski şişelerinin yanında bulunun çukurlar ne içindir?Cihivas viskilerinin şişelerinin alt kısımlarında küçük içeriye girintiler var bunlar ne içindir?
Şişelerin üzerindeki tüm detaylar branding ile ilgilidir, istenen şekil, renk, boyut ve tasarımda yapılabilir. Markanın tercihine kalmış.
Onun tüketici icin özel bi anlamı yok siselere etiket basılırken butun siselerin ayni sekilde etiketlenmesi icin mezkezleme olarak kullaniliyor