Türkiye’deki Rye (Çavdar) viski meraklılarını çok sevindirecek bir haber! Amerika’nın en popüler premium Rye (Çavdar) viski markalarından WhistlePig Türkiye’de!
Markanın Türkiye lansmanı Rusty Fork’ta harika bir etkinlikle yapıldı. Tam Londra’dan kısa bir süreliğine Türkiye’ye geldiğim zamana denk gelen bu lansmanı kaçırmadığıma sıkı bir Rye viski tutkunu olarak çok mutlu oldum. Lansmandan notlarıma geçmeden önce çok kısaca size markayla ilgili bilgi vermek istiyorum.
2007 yılında Maker’s Mark’ın eski baş damıtımcısı Dave Pickerell ve girişimci Raj Peter Bhakta tarafından kurulan WhistlePig son yıllarda topladığı ödüllerle sıkça adından söz ettiren bir marka. Rye kategorisinde lider markalardan olan WhistlePig’in “The most decorated Rye Whiskey in the world” şeklinde bir mottosu da bulunuyor. Bu mottoyu direkt Türkçe’ye çevirmek biraz zor fakat kısaca şu şekilde açıklayabilirim: Aldığı ödüller nedeniyle bu kupalarla süslenmiş/dekore edilmiş ve taçlandırılmış bir marka…
WhistlePig’in üretim sürecine baktığımız zaman diğer markalarda çok sık rastlamadığımız detaylar karşımıza çıkıyor. 2007 yılında kurulan WhistlePig, markanın Vermont’ta bulunan üretim tesisinde (çiftlik demek daha doğru olabilir) damıtmaya 2015 yılında başlıyor. Markanın Vermont’taki üretimine ek olarak Kanada’da bulunan Alberta Distillers Limited adında bir üretim tesisini daha kullanıyor ve yine Kanada’da büyük bir yıllanmış viski stoğu bulunuyor. Kanada’da üretilen viskiler Vermont’a geliyor ve olgunlaştırma/bitiş ve şişeleme burada yapılıyor.
WhistlePig Türkiye pazarına 3 ekspresyonuyla giriş yaptı.
- WhistlePig Small Batch Rye 10
- WhistlePig 12 Old World Rye
- WhistlePig 15 Estate Oak Rye
Her bir viski için tadım notlarımı detaylı olarak yazacağım, fakat çok kısaca burada da birkaç hap bilgiyi ve ilk izlenimlerimi sizlerle paylaşmak istiyorum.
WhistlePig Small Batch Rye 10: Markanın yeni meşe fıçılarda 10 yıl olgunlaştırarak 50% dereceyle şişelediği standart ekspresyonu. Burunda belirgin çavdar, tarçın, karamel, anason ve ahşap kokuları. Damakta çavdar karakteri oldukça belirgin. Bol baharat, tarçın, karanfil ve meşe aromalarına karamel, vanilya, bal ve hafif meyve eşlik ediyor. Şurupsu ve likörümsü bir yapıda. Orta-uzun, sıcak, kuru bir bitiş.
WhistlePig 12 Old World Rye: 12 yıl yeni meşe fıçılarda olgunlaşan çavdar viskilerin 63% Madeira, 30% Sauternes ve 7% oranında da Port fıçılarda 2 ay kadar bitiş verildikten sonra harmanlanıp, 43% dereceyle şişelenmesiyle üretilen ilginç bir viski. Burunda karamel, vanilya, üzüm, ve çikolata kokularına yanık meşe ve çavdar eşlik ediyor. Damakta oldukça dolgun, kompleks ve kolay içimli. Tatlı ve baharatlı aromaları güzel bir uyumu var. Kırmızı meyveler, tarçın, bal, bitter, meşe ve biber. Bitiş tatlı-baharatlı.
WhistlePig 15 Estate Oak Rye: 15 yıl yeni meşelerde olgunlaştırıldıktan sonra “Vermont Estate Oak” adı verilen bölgede yetişen özel meşelerden yapılan fıçılarda 8 ay bitiş verilen 46% derecelik bir şişeleme. Burunda çavdar, karamel, karanfil, ıslak meşe ve eski kaşar diyebileceğim kokulara zarif meyvemsi kokular eşlik ediyor. Damakta şaşırtıcı derecede baharatlı ve sıcak bir başlangıcı var. Kadehin havalanmasıyla burundaki zarif tatlı aromalar belirginleşiyor. Meşe karakteri yoğun. Bitişte ise uzun sıcak ve kuru.
Genel olarak üç WhistlePig ekspresyonu için de oldukça kompleks viskiler diyebilirim. Tadım notlarımı yenilemek üzere farklı viskilerle yan yana tekrar tatmayı dört gözle bekliyorum. Çavdar viskileri çok seven biri olarak bu viskilerin ülkemize giriş yapması beni gerçekten çok mutlu etti.
Lansman gecesinden ise çok kısaca bahsetmem gerekirse, mekanın genel olarak Amerikan ve BBQ teması markayla çok uyumlu olmuş. Özellikle daha çok Country parçaların olduğu müzik listesi gerçekten çok iyiydi. Etkinlik için Rye Ball, Vermount Mule ve Old Fashioned kokteyllerinin yer aldığı ufak bir kokteyl menüsü oluşturulmuş. Yazılarımı takip edenleriniz buradan tercihimin Old Fashioned olduğunu tahmin etmiştir. 🙂 WhistlePig 10 ile yapılan Old Fashioned gerçekten nefisti. Kokteyllere Rusty Fork’un muhteşem BBQ lezzetleri eşlik etti. Etkinliğin hiç tartışmasız en keyifli kısmı ise Uk Marka Elçisi Daniel Priseman ile yaptığımız dikey tadımdı.
Leave a Reply